23 Aralık 2014 Salı

EFKARLI YAPRAK

Hiçbir şey göründüğü gibi değildir canım
Bunu hala anlamadın mı?
Misal; Senin sonbahar işte
Sararan düşer dediğin yaprak
Nereden bileceksin ki 
Efkardan düşmüyordur
Söyle bakalım..

5 Aralık 2014 Cuma

SÖZ

Ben sizi çok sevdim de canım
Siz beni terk edecek misiniz?
Saçlarım beyazladı diyelim
Öyle hemen çekip gidecek misiniz?
Durup da bitmeyen yollar
Susup da dinmeyen acılar var
Bilemezsiniz, kalın 
Vicdan sizi ayıplar da
Geriye dönemezsiniz
Sonbahar yaprakları içinden
Geçi-vermiştik 
Islak papuçlarımızla
Ve sevişmişti oracıkta ellerimiz
Hatırlayın! 
Birde bana söz vermiştiniz söz
Ben sizi çok sevdim de canım
Siz beni terk edecek misiniz?

1 Aralık 2014 Pazartesi

OSURUK ve ÇOCUK

Siz ne sandınız çocukluğu?
Mahallenin bir köprüsü vardı
Sokak lambasını yaktı mı amiri
Tamamdır! başlasın eğlence
Koşardık hep birlikte o tarafa
Etrafında dolanan sinekleri
Peri zannedip heyecanlanırdık
Evlere geri koşuştururduk
Delikanlılarda vardı elbet
Olmaz mı
Oysa biz birlikte çok cesurduk
Siz ne sandınız çoçukluğu
Eğlencedir bize osuruk
Dünyayı unuturduk..

27 Kasım 2014 Perşembe

KARANFİLE SELAM

Haydi gidelim mi bize?
Sana karanfilli çay demlerim
Daha fazla üşümene izin veremem
İnsan sadece kışın titremez ki
Çok düşünme, buz gibi olur ellerin
Haydi karşıdan karşıya geçebiliriz
Sonra şu yokuşu çıkabiliriz 
Isınmak için güneşi beklemek olmaz
Bahara daha çok var, zaman durmaz
Haydi gidelim mi bize?
Sana Karanfilli çay demlerim.
Daha fazla üşümene izin veremem

18 Kasım 2014 Salı

SEVMEK

Saçlarımı topladım bugün
Belki biraz hafiflerim
Bir sevmenin peşindeyim
Hayattan başka umudun var mı senin?
Acısı bana yabancı onun
Kurşun geçirmez yürekliyim
Belki rezil kepazeyim
Gurur dersin sitem dersin 
Aklı versin mantık gelsin
Hayattan başka umudum kalmadı benim
Bir sevmenin peşindeyim
Hepsi bu!
Başka da hiçbir şeyim yoktur benim

14 Kasım 2014 Cuma

NAR

Kaç gündür bekliyor tezgahtaki nar
Bugün aldım kaşığı elime
Onu, bir güzel dövdüm
Nar bu yenilmez mi ?
Biraz sana, biraz da bana
Sövdüm
Hayat paylaşınca güzel
Sevgilim..
Kan kırmızı olunca ellerim
Bakınca Nara düşündüm
Orada sanki canımın acısını gördüm
Kandırmışım kendimi be! hala üzgünüm
Anlaşıldı ben acıya düşkünüm
Çıktım yürüdüm az uz da değil ha!
Ta nereden nereye 
Hava güneşli mi güneşli
Mevsim Kasım mı Kasım
Ama başladığım yere geri  dönmüşüm
Akşam olmuş , tahin pekmez dürmüşüm 
Derdi ne güzel de  büyütmüşüm
Başımı kaz tüyü yastığa gömdüm
Tüy gibi hafif olmak var da hayalimde
Ağlamışım, sanki  gözlerime 
Beş yüz iğne  dürtmüşüm  
Bugün ayrılığın ilk günü işte
Yüzünü kaç kere gördüm
Yüzünü kaç kere öptüm
Kaç kere yandım ben
Kaç kere söndüm 
Bugün ayrılığın ilk günü işte
Sen gittin, ben bittim
Bugün  aldım kaşığı elime
Onu bir güzel dövdüm
Nar bu, yenilmez mi?
Orada canımın acısını gördüm..

7 Kasım 2014 Cuma

HAMBURGER

Bazen Kızılay'ın Meşrutiyet Caddesinde iniyorum.
Mavi kapılı halk otobüsünden daha yorgunum
İnsanları ve akan sokağı izlemek hoşuma gidiyor.
Bir Yusuf Atılgan kadar derin değilim elbet
Biliyorum, henüz çok cahilim.
Elime bir hamburger alıyorum.
Biraz utanıyorum ama işten çıkmışsın evin uzak
Çok aç oluyorum.
Hamburgercide de oturulmaz ki
Zamana yazık olmasın.
Beni görürseniz elim hamburgerli affedin.
Kendimi en çok çocuk hissettiğim
Zamanlardan birini yaşıyorum..